2024 Nobel Ekonomi Ödülü Perspektifinden Kolonyal Miras ve Eğitim: Kalkınmanın Kaderini Kurumlar Belirliyor mu?
Acemoğlu, Johnson ve Robinson'un 2001 yılında yayımlanan “The Colonial Origins of Comparative Development: An Empirical Investigation” (Kolonyal Kökenler ve Karşılaştırmalı Kalkınma: Ampirik Bir Araştırma) başlıklı makalesi, kalkınma ekonomisi ve kurumsal ekonomi literatüründe önemli bir çalışmadır. Bu makalede yazarlar, ülkeler arasındaki ekonomik kalkınma farklılıklarını, sömürge döneminde kurulan kurumların uzun vadeli etkileriyle ilişkilendirmektedirler.
5/8/20242 min read


Acemoğlu, Johnson ve Robinson'un 2001 yılında yayımlanan “The Colonial Origins of Comparative Development: An Empirical Investigation” (Kolonyal Kökenler ve Karşılaştırmalı Kalkınma: Ampirik Bir Araştırma) başlıklı makalesi, kalkınma ekonomisi ve kurumsal ekonomi literatüründe önemli bir çalışmadır. Bu makalede yazarlar, ülkeler arasındaki ekonomik kalkınma farklılıklarını, sömürge döneminde kurulan kurumların uzun vadeli etkileriyle ilişkilendirmektedirler.
Eğitim açısından bu makalede vurgulanan önemli noktalar şunlardır:
1. Kurumsal Kalite ve Eğitim: Yazarlar, sömürgecilerin yerleştiği bölgelerde oluşturdukları kurumların, o bölgelerde uzun vadede nasıl ekonomik gelişmeye katkıda bulunduğunu tartışıyor. Özellikle "yerleşimci kurumları" olan bölgelerde eğitim altyapısına yapılan yatırımların, uzun vadeli büyümede önemli bir rol oynadığını gösteriyorlar. Yani, yerleşimciler yerleştikleri bölgelerde mülkiyet haklarını koruyan, hukukun üstünlüğünü sağlayan ve eğitim gibi kamusal hizmetleri teşvik eden kurumlar oluşturdu. Bu da o bölgelerde daha yüksek seviyede beşeri sermaye birikimine (eğitim düzeyine) ve dolayısıyla uzun vadeli ekonomik büyümeye katkı sağladı.
2. Eğitim ve Eşitsizlik: Kurumların eğitim üzerindeki etkisi aynı zamanda ekonomik eşitsizliği de belirliyor. Sömürgecilerin sadece kaynakları sömürdüğü ve kapsayıcı kurumlar kurmadığı bölgelerde, eğitim fırsatları kısıtlı kaldı. Bu da ekonomik kalkınma ve fırsat eşitliği üzerinde olumsuz etkiler yarattı. Yani eğitim düzeyinin düşük kalması, ekonomik gelişmeyi ve toplumsal eşitliği uzun vadede olumsuz etkiledi.
3. Beşeri Sermaye Birikimi: Eğitim, uzun vadeli ekonomik kalkınmada önemli bir bileşen olarak vurgulanıyor. Yazarlar, bazı bölgelerde eğitim yatırımlarının yapılmasının, bu bölgelerdeki beşeri sermaye birikimini artırdığını ve bu birikimin uzun vadeli ekonomik kalkınmayı desteklediğini öne sürüyorlar. Ancak, kapsayıcı olmayan kurumlar ve eşitsiz eğitim fırsatları, bu tür birikimlerin önünde bir engel olmuştur.
Sonuç olarak, Acemoğlu, Johnson ve Robinson'un çalışması, ülkelerin kurumsal yapılarına odaklanarak eğitim gibi alanların ekonomik kalkınma üzerindeki etkisini inceler. Eğitim, bu çalışmada, kapsayıcı kurumların desteklediği bir unsur olarak, uzun vadeli ekonomik büyümenin önemli bir faktörü olarak ele alınmaktadır.